26/10/2023
Cumhuriyeti kutlamak, öncelikle cumhuriyetin anlamını tüm benliğimizle idrak etmemizi gerektirir. Bu da, cumhuriyetin bir rejimden çok daha fazlası, bir kız çocuğunun hayatı, demokrasi, liyakat ve fırsat eşitliği gibi kavramların varlığı, akla, sevgi ve saygıya önem veren yurttaşlardan oluşan bir toplumun ortak kültür ve bilinci olduğunu tanımaktır. Bugün biz Cumhuriyetin çocukları ve gençleri olarak, bundan 100 yıl önce Türk Milleti’nin kendisi için göremediği bu gelecek vizyonuna milleti için sahip olan ulu önder Mustafa Kemal’in yaptığı ve nesillerin kaderini değiştiren bir seçimi kutlamanın sevincini yaşıyoruz. Gelmiş geçmiş en kıymetli emaneti her daim yaşatmanın ve yüceltmenin çaba ve isteği içerisinde buluşuyoruz.
Cumhuriyeti yaşatmak, herkesten çok onunla yaşayanlar için bir değer olmuştur belki de hep. Yüzyıllarca tarihin arka sayfalarına mahkum bırakılan kadınlar için, özleri, kimlikleri radikalleştirilmiş, politize edilmiş birey ve gruplar için. Toplumun her kesimi için eşitliğe olan inancını; “İnsan topluluğu kadın ve erkek denilen iki cins insandan mürekkeptir. Kabil midir ki, bu kütlenin bir parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de kütlenin bütünlüğü ilerleyebilsin? Mümkün müdür ki, bir cismin yarısı toprağa zincirlerle bağlı kaldıkça öteki kısmı göklere yükselebilsin?” sözleriyle ifade eden bir liderin izinde yürümenin gururunu, mümkün müdür kelimelerle ifade etmek?
29 Ekim 1923’te Atatürk’ün büyük bir azim ve kararlılıkla başardığı bu değişim, bizlere özgür bir nefes, inanç ve umut olan bir seçimdi. Yaşasın Cumhuriyet.
Mustafa Kemal Atatürk’e şükran ve saygıyla,
Yağmur Söylemez
Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğrencisi
